Ben ve kuzenin eşi battık dün. Olabilir, hiç bir şekilde üzülmedim. Yalnızca ben de batabilirdim. Extreme sports gibi bir şey oldu. Bırakın kağıt saymayı, ceza puanlarını bile unutmuşum. Bir de üzerime efsanevi şanssızlığım çöreklendiğinde battım sonuçta. Mecburi kozlarda en uzun kağıt 5, en büyüğü vale oldu. Ya da el almazlarda kraliyet donanması gibi eller doldu. Ne gammm! Oynamak bile yetti. Son iki veya Rıfkı oynarken parmaklarımın uçları karıncalandı. Oğlan da yanımda, "sen al annneee, sen al anneee," diye bağırıp duruyor, ben zaten heyecandan bayılmak üzereyim, kuzen yandan "evet, evet annen alsın," diye uluyor, eşim arkamda arada bir yardım ediyor. Ohhh, ikisini de yemedim. Zaten ölçüm o ikisini yememek. Bu kadar heyecanlanılır mı ya? Oyun bittiğinde tatlı bir yorgunluk, hafif bir sersemlik sardı her yerimi. Ya utanmasam başka bir şeyle karşılaştırıcam.
King oynamayı çok özlemişim. Keşke başkaları da öğrense de oynasak.
Mesaj yerine ulaşır umarım.
:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder