31 Ekim 2010

Napiyosun Miso?


Napiyorum ben? Hafta boyunca derslere giriyorum. Örtmenim ya işte. Sınıf süper allahtan. Nasıl pozitif bir elektrik. Bir iki artist tripli var ama iyi niyetli çocuklar. Çook büyük derdim havası oluyor arada, ama nedir, çok bilemiyorum. Zaten tenefüste de kakır kıkır ederken gördüm bir kaç kere; demek derin bir dert yok; pozlar da çok uzun sürmüyor zaten.

Başka napiyorum? Mastır yapıyorum ya a dostlar... İki ders aldım ala ala, ama her hafta eşek yükü okuma. Yahu, dedim kendi kendime, profesyonel öğrencilik ne muhteşem bir şeymiş. Kıstır kitabını kirpini koltuk altına, koş okula, arada bir mızıklan yok ödev, yok yükümüz ağır filan diye, missss. Miso ne hallerde? Akşam oğlanı alıp eve dönünce efendim yemek, oğlum ödevin, aferin getir imzalayayım (yoksa eksi alıyor garibağn), hadi çocuum kaka, kıçını da yıka, dişini de fırçala... Beyfendi 9:30’da ışığını söndürünce ben de alıyorum okumaları mutfağıma çekiliyorum. 10:30 itibariylen bir gözüm kapanıyor yorgunluktan. Yılma! Başar! 11:30 maksimum. Haydi yallah. Becerdik şimdiye kadar, hadi maşallah.

Geçen gece (2 hafta kadar oluyor) müdürüme dedim ki, sunumum vardı, diğer hocanın makaleleri okuyamadım, sofrayı toplayıvirsen? Bir de çamaşırı asıvirsen... Ama nasıl kediyim, azıcık da eziğim. (En uyuz olduğum miso halleri) Ha, senin bu mastır da... türü bir şey dedi. Aşkolsun, diye fışkırttım ben de. Gözlerimi belerttim biraz. Ama başka da bir şey demedim, çıktım yukarı, o da yaptı işleri güçleri. Sonra anladı sanırım böyle demenin hafif eşeklik olduğunu, şimdi ediyor yardım filan. Hatta kimi zaman yardımı da geçiyor; resmen ben rica etmeden yapıyor, helelooy. Hayır ben karşısına geçsem, elimi de belime koysam, kardeşim geçen hafta 5 gün tekne gezisine giden ben miydim? Desem mesela, şöyle aldığı iki keyfi boğazına boğazına dayasam? Olmaz işte yapamam ben öyle. Neyse, o da biliyor öyle demeyeceğimi, ama böyle içimden geçireceğimi de biliyor galiba, hallediverdi işleri sağolsun. Ağzımdan çıkanı durduruyorum ama içimdekine çok gem vurulmuyor. Baygın gözlerime mi vuruyor ne...

Bu arada okuyorum, okuyorum, üzülüyorum okuduklarıma. Yapıcak bir şey yok, tarih boyunca ezilmiş kadın. Hiç bir ekonomik yönetim biçimi, din, ilim-bilim işe yaramamış. Öyle ezemezsek böyle ezeriz olmuş. Öyle yani; üzülüyor insan. İnsan miso... Durun yahu, belki ben bir çözüm bulurum. Ha, tabi...

Durum budur yani

marruu