Efenim herkese merhabalar. Sahte bir utangaçlıkla tekrar huzurlarınızdayım. Aslında terbiyeli bir miso olduğum için hafif bir utanma duygusu var; ama zafer duygusu bunu fevkalade bastırıyor. En sonunda bu A L E S açıklandı. Ve içimde pır pır eden, ulan çalıştık da ama çakılmayalım şimdi diyen, ve bu ulan’ı ağzını doldura doldura söyleyen o maganda iç ses şimdi kapadı çenesini. Eşit ağırlıktan 81 aldım. Ne kadar mutluyum.
Ne kadar? Aslında tam da bilemiyorum hani. Haziranda, “mastır mı yapsam ki?” dedikten hemen sonra bu ales işine girişmiştim ya.. Araç amaç olmuştu ya sonra.. Ne mastır var kafada, ne bir şey. Varsa yoksa bu sınav olmuştu. Ha bitti gitti işte. Evet miso, şimdi? Ne bileyim ya, aslında 15 seneden sonra tekrar öğrenci olmak biraz ürkütüyor. Fikri bile zor geliyor. Kendi camiamızdaki psychoları gördükten sonra muhattap olmak zorunda kalmak, o ezici iktidarı hissetmek, kafa sallamak... Ya ne bileyim.
Öte yandan çok çekici programlar da var. Kadın çalışmaları var mesela. Dersler süper. Bir de Orta Doğu Çalışmaları var. O da çok güzel. Son derece güncel. Cidden bir şeyler katsın istiyorum, okuduğumu anlayayım, anladığımı ilgilenenlere anlatayım istiyorum. Onların fikrini almak, anlamak istiyorum. Gidip konuşmak lazım doğru düzgün biriyle. Öğrenci de olabilir, hoca da. Ne yapıldığını anlamak lazım. Sonradan memura dönmemek lazım. Gördünüz mü? Çok zor işte.
Durum budur. Biraz gaz lazım galiba. Bir de ısınma hareketleri gerekiyor bir hayli. Öylesine bir şey olmasın. Beni beslesin istiyorum. O kadar çok fason akademisyen var ki ortalıkta. Benden uzak olsunlar; ödüm kopuyor. Konuşacağım kişi çok önemli olacak sanırım.
Velhasıl bakiciiz. Mühim bir akademisyen bulup aydınlaniciiz.
marruu