28 Aralık 2006
Bir anı
27 Aralık 2006
Uçaaak
24 Aralık 2006
Kadın kadına :)
20 Aralık 2006
Hayatın Anlamı
18 Aralık 2006
İkinci Bölüm
17 Aralık 2006
Doktor Raporu
14 Aralık 2006
Öfke ve Migren
13 Aralık 2006
Algı
9 Aralık 2006
Kızılay lay lay
5 Aralık 2006
Ablaaa
"Alo abla, sular kesik, sizde banyo yapalım mı?" Ablacım deli misin, tabii ki, hemen geliyorum sizi almaya."
"Ablaa, bak saçımın arkasını arada bir kontrol et, kötü olursa adama söyle, tamam mı?" "Ya ablacım, kötü olmaz, olursa ben adamı uyarırım, merak etme."
"Ablaa, bu gömlek iyi di mi? Hem kuaförden dönünce rahatça çıkartıp gelinliğimi giyebilirim." "Evet, çok iyi olmuş hakkaten, ama üşümez misin?" "Yok, yok, üşümem."
"Abla ya, duvağımı ters takmış salak, noolucak şimdi?" "Ters gibi görünmüyor, hem daha iyi durdu böyle, süsü daha belirgin oldu."
"Git bir bak bakalım makyajına, beğenecek misin?" "Olmuş ya, çok güzel olmuş, çok beğendim."
"Abla ya, geç kaldık fotoğrafçıya, noolucak şimdi?" "Ya olur böyle şeyler, bak ben stres oldum mu? Bir şey olmaz, korkma." "Sen ben üzülmeyeyim diye böyle davranıyorsun, biliyorum." "Hayır ya, kesinlikle öyle değil. Hem bugün pazartesi, başka randevu yoktur, korkma."
"Abla ya, saat kaç oldu hala almaya gelmediler. Gelin almaya 45 dakika geç kalınır mı?" "Gelirler ablacım. İstersen bir daha arayın."
Çok yoğun, çok konuşmalı, çok koşturmalı, çok bol gözyaşlı, bol kahkahalı ve danslı bir düğündü. Ne hissettiğimi tam olarak bilmiyorum. Bildiğim ve gördüğüm tek şey birbirlerini çok sevdikleri. Bu da zaten her şeyi denenmeye değer kılıyor. Tek isteğim mutlu olmaları. Ve huzurlu.
Belki sonra o mutluluktan ve huzurdan biraz da ben nasiplenirim.
mutsuz miso :(
28 Kasım 2006
İradenin bittiği an
26 Kasım 2006
Ağlarım kardeşim, allahallah
21 Kasım 2006
Bir başka doğum günü
13 Kasım 2006
Cuma gecesine dair
11 Kasım 2006
Sakız
Sakııızz (ben aptalım ya, anlamadığım için sordum paşaya)
Oğlum sakızın halının üzerinde işi ne?
Eee, ben bilmiyorum.
Oğlum sakız yere atılır mı?
Atmadım, oraya düşmüş.
Ağzından mı düşmüş?
Bilmiyorum.
(Ya valla dalga geçiyor, ya da beni sınıyor)
Dayanamadım ve bağırdım. Üzgünüm. (Aslında çok da üzgün değilim.) O da ağladı. Önce volume'den dolayı ağladı, sonra da sinir edici bir tonda mızladı. "Oğlum odana git, sinir olduuuuuum."
"Gitmem"
"O zaman ben giderim."
"Annecim gitme lütfen."
Hayır miso, bu kadar çabuk pes etme, bir dahaki sefere tam kan alır.
Ama ben de biraz fazla mı yüksek sesle bağırdım acaba? Anırdım desem daha mı doğru olur ki?
Seviyorum tipi çok.
Kaz oğlum benim. Aklı sıra beni kandırıyor.
:)