15 Kasım 2007

Kıl Payı


“Kıl payı” yırtıyoruz bazı şeylerden. Saniyelik oluyor bir çoğu. Kapıdan çıkıyoruz, arkamızı dönüyoruz ki bir şey unuttuğumuzu farkediyoruz. Hemen eve girip o şeyi alıp dışarı çıkıyoruz. Dışarı çıkmadan hemen önce telefon çalıveriyor. Telefonumuzu evde unutmak üzere olduğumuzu, kimbilir ne önemli (!!) çağrıları kaçırmaya ramak kaldığını anlayıp gülümsüyoruz.

Yolda giderken kafa ikircikleniyor. Şuraya uğrayıp bir şeyler alsam mı diye düşünüp duruyoruz. Gideceğimiz yere geç kalır mıyız, kalsak ne olur hesapları yaptıktan sonra uğrayıveriyoruz. Alıyoruz her neyse kafamızı meşgul edeni. Yola çıktığımızda az ileride trafiğin tıkalı olduğunu görüyoruz. Ya bir kaza, ya da yola devrilmiş yaşlı bir ağaç trafiğin sebebi. Bu sefer içimiz üşüyerek tebessüm ediyoruz. “Kıl payı,” diyoruz içimizden, yanımızdaki sahneye pek bakmamaya çalışarak.

Bir şeyler yazıyoruz, yalnızca kendimize ayırdığımız. Sonra o sefil kağıdı ortalarda bırakıyoruz. İçimiz pır pır; lütfen okunmasın, lütfen yalnızca bana ait kalsın diye kıvranıp duruyoruz. Ya da bir şeker hastası gibi gizlice bir şeyler yiyoruz; yemememiz gereken, kesinlikle sakıncalı olan. Gizli gizli yiyoruz güya, ahh o gizliliğin tadına doyulmaz hazzı. Ambalajı ortada bırakıveriyoruz. Gene aynı pır pır... Noolur görülmesin, anlaşılmasın. Sonra gidip baktığımızda yazının olduğu sayfayı bir kenarda buluyoruz, bıraktığımız kenarda. Veya büyük bir hazla mideye indirdiğimiz lezzetin ambalajını masa örtüsünün eteğine takılmış sarkarken buluyoruz. Kimse görmüş olamaz.

Suçlu suçlu tebessüm ediyoruz.

“Kıl payı,” diyoruz muhteşem bir rahatlama duygusuyla. Ve o kadar da haksız olmadığımızı düşündüren arsız bir zafer duygusuyla.

marruu

10 yorum:

Andy_Dufresne dedi ki...

Yazar burda çok mistik bir tavır takınmış :) Ziplenmiş bir yazı. winrar yada winzip ile açıp bakmak lazım, ya da ilk buluşmada sormak :)

kıvır dedi ki...

İntermediate sınır notu 55 iken 57 alıp int 22 ye düşmem de kıl payı mesela:)Görüyoruz ki sonucunde neler neler oldu.

O zaman 'kıl payı' ile 'iyi ki' kardeş diyebilir miyiz.Her kıl payının içimizdeki iyi ki sesinin farklı bir dışa vurumu mu ki...

(kıvır sorguluyor vol. 329)


:)))

Elif Derviş dedi ki...

peki okunmasını istemiyorsak niye masanın üzerinde bırakıyoruz o kağıdı? Belki de için için okunsun istiyoruz hehe kötüyüm ben biliyorum

miso dedi ki...

Ah Dufresne,
Ne kötü bir insan olmuşsun sen görüşmeyeli. İçim acıdı şimdi. Bu yazının tek müsebbibi annemlerden 5 dakika sonra çıktığımda Eskişehir yolunda gördüğüm trafik kazasıydı. Ama mistik bir hava yaratmış olmak da hoşuma gitti bu arada. Ooo, ne gizemli bir miso bu. Dalgalan sevgili miso, bir şey sansınlar :)))

Kıvırım,
Cidden ya. Zaman zaman düşünürüm biliyor musun? 55 ile 57 arasında hiç bir fark yok oysa ki. Hatta bu aralığı daha da genişletebiliriz. Eğer sen benim sınıfıma düşmeseydin, o dönem başımıza gelen türlü sağlık felaketlerini ilk kim yüzümden anlayıp "hocam iyi misiniz?" diye soracaktı? Her dersime gelen, asmaya karar verdiğinde bile kapıda yakalanan canım kıvırımmm. (Bazıları derse bile gelmiyordu sonushta :))

Canım deli,
Organize insan seni! Masada bırakmıyoruz, akıl beş karış havada olduğu için orada kalıveriyor. Kendi iradesi yani... Gençlik günlerinde hani...

marruu

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Kasıtlı veya değil, mistik hava bu yazıya çook yakışmış ve öyle gerçekten; bir anda öyle çok zincirleme değişim yaşanabiliyor ki...
:)

elektra dedi ki...

kılpayı mutluluk:) ne güzel olmuş bu yazı miso kedim:)hayat böyle bir şey. tesadüfleri yanyana koyuyoruz, geçmişim diyip onları sahipleniyoruz. hayat:)

miso dedi ki...

Sevgili ekmekçikız,
Mistik havaya övgüler için teşekkürler. Herkes bu kadar söyleyince ben de bir kere daha okudum, ve nınııınnn. Cidden pek gizemli olmuş. hehehe.

Sevgili elektra,
Evet ya, işte hayat bu. Ya da bizim algıladığımız kadarı bu. Yukarıdaki bizimle dalga geçiyordur herhalde; bravo, sonunda anlayabildiniz diyordur.

marruu

Ali Kayhan dedi ki...

Yazıyla alakasız ama Siyah Süt'ün ilk 10 sayfasını okudum şimdi, sanki sizi dinliyormuşum gibi geldi. Yani bir gün kitaptan mevzuu açılsa çıkıp birisi bana bunlardan bahsetmişti diyebilirim rahatlıkla. Hatta ikinci sayfadaki cümlelerde bir misokedim.blogspot.com benzerliği, inanamazsınız.

Sevgi, bolca. Ve tabii kıl payı mutluluklardan da.

Adsız dedi ki...

Elif Şafak 22 Kasım 2007-bugün- 18:10da NTV-de gece gündüz programında.

Umarım kıl payıylada olsa ucundan yakalarsınız
Kemal

miso dedi ki...

Sevgili aLiKayhan,
Bu kadar güzel bir iltifat duymayalı ne kadar olmuştur acaba? Bilmem... Şımarmamak elde değil. Ama biraz kendimi bilip gerçeklere dönmek lazım. Elif Şafak nireee, miso nireee? Bizim yazdığımız üç beş paragraf, E.Şafak'ın kitapları ise oku oku doyama tadında.
Yine de teşekkürler.

Sevgili Kemal,
ne yazık ki 7ye kadar dersim vardı. Yine de teşekkürler.

marruu