8 Ekim 2008

İki ruh halli yazı


Siz eve geçin, ben bir iki şey alıp geleyim Migros’dan. Demiştim. Günlerden pazardı. Tatili kapatıyorduk ya artık, hazırlıklı olmak lazımdı. Cidden aklımda bir iki şey vardı. Bir iki şey oldu sana üç torba nevale. Tam çıkıyordum ki, karşımda Çoban! Yanında elf kızı Deniz. Arabada da eşi. Ben bir sevinç, ağğğ Çobağnn... Kızcağız neye uğradığını anlamadan tek dalıp bir künde, hoop sarılıverdim. Yazık, sonra anladı Miso olduğunu. Ve fekat, ben o sırada onu bırakmış, arabanın içinde oturan Deniz’e doğru seyirtmiştim bile. Ona bağırmadım ama, usulca konuştum. Deeniizz, canııım, nasılsın güzel kızım? Deniz bana hiç yüz vermedi. Az önceki sahnenin etkisi olmuştur bir miktar herhalde. Sonra eşiyle tanıştık; kızmadı bana sayın bay, memnun oldum dedi gülümseyerek ve içten bir şekilde gülümseyerek; anladı galiba Çoban’la kızı sevdiğimi. Uzattım bak, ama sevindim yani, Bahar şenliğinden beri görüşmüyoruz sonuçta.

Bugün de Çarşamba. İki gün sonra Burcu geri dönüyor. İçler sızım sızım. Pazartesi gecesi Ilgaz’cım “teyzenin uçağı kaçta?” dedi. Dedik 12 ya da 2, tam bilmiyoruz. “Havaalanına gitmek zorunda kalmadığımıza çok seviniyorum,” dedi. Dudak büzüldü, çeşme açıldı. “Çok kötü oluyorum ben orada, dayanamııyorum.” Sarıldım, ben de ağladım. “Alışıyoruz böyle gelince, gidince fena oluyor,” dedi bir de. “Neyse annecim, bak bir yıl kaldı, belki teyze daha erken gelip işini filan ayarlar,” dedim. “Keşke,” dedi. Büyük insan gibi konuştu. Büyük insan gibi hüzünlendi. Canım insan, kocaman olmuş oğlum benim, sızısını paylaşıyor.

Burcu, canım, okuma sen bunları, ağlarsın yine işyerinde, gülerler sonra sana.

marruu

5 yorum:

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Sahiden büyümüş bu çocuk! Canım, ne de içten sözler etmiş. Öpüyorum onu...:))
(Annesini de öperim, kardeş için Allah kavuştursun derim. En kısa zamanda, hem de.)

evinkedisi dedi ki...

Ekmekcikız yazmış ya kardeş için Allah kavuştursun derim falan aaa hamileeee miiii siiiinn? demeden onun teyze olduğunu anladım yahu, midesi bulananlar ve kusanlar klübüne üye olup ne güzel hayat kahretmeleri yaşardık halbuki :(

Ne güzel, çok özeniyorum böyle görüşme ve karşılaşmalara. O Deniz nemenem bir şey ya anlatsana :) O'nu yiyesim var Çoban'ın anlatmalarından...

Çok öptüm Miso'm :)

şule dedi ki...

ne zor şey şu hasretlik yahu...allah tez zamanda kavuştursun sizi misocum.

miso dedi ki...

Sevgili ekmekçikız,
Teşekkür ederim. Hem Ilgaz için söylediklerine, hem de kavuşma/kavuşturma dileklerine. Bir sonraki bayrama inşallah :)

Sevgili evinkedisi,
Ya üzülüyorum cidden. Hala geçmedi mi bu bulantı-kusma turları? En kısa zamanda yolcu et inşallah. Deniz mi? İnanamazsın güzelliğine. İnsanın tahtaları bitirip her yere vurası geliyor. Ben de seni çok öptüm kedisicimmm :)

Şulecim,
Cee deyip kaçmaları saymazsak bir yılımız kaldı inşallah. Valla :)

marruu

kecilerin cobani dedi ki...

misomcum.
simdi soole yaptim. ayllaaar ayylaaardir hic ama hic girmedim, giremedim blog'lara. bir ara kapatilmis, duydum ama tecrube edemedim. sevgilim deliciminki de artik baska mekanda, hop diye ezbere bildigim ilk blog adresini yazdim bir bes dakika once. ilkleri cok hizlica okudum (babanin hastane cikisini gordum, umarim onemli birsey degildi ve iyidir). ben de o gun seni gordugume cok cok sevindim. kafa karisikti, istedigim gibi karsilayip sohbet edemedigime uzuldum. deniz uykulu ve yorgundu aslinda cok kibarlasti ve tam bir abla oldu. hatta bugunlerde devamli sevisiyoruz, hic tartisma cekisme yok.
sayin bay niye kizsin sana, ben seni cok overek anlattim, seni sevdigimi biliyo ama kiskanmiyo :)
hep diyoruz ama artik bisey yapalim yaa. nolur be cok ozledim..
(senin burcu'yu anlatisina ve ilgaz'in hallerine bayiliyorum..)