29 Mart 2007

Miso nasıl kurtuldu? (mu)


İlk sınıfımdandı bu çocuk. Daha ilk bakışta belli oluyordu nasıl kapalı bir çevreden geldiği. Özenle üzerine kapanmış bir ailenin etrafındaki kapalı, zifiri karanlık bir çevre. İki abla var, anne buna çıldırıyor; aman oğlum-yaman oğlum! Oğlan binbir zahmet kazanıyor üniversiteyi. Aile bir yandan kabar kabar, gurur sıçrıyor her bir kelimeden. Diğer taraftan ise bin bir korku, aman siyasi bir şeye karışmasın; gerçi bizimki yapmaz ama bir yanlışlık oluvermesin. Ha tabi bir de birine kapılıvermesin; allah muhafaza, daha çok erken, okusun, sonra çevreden şöyle kapalı-olmadı kapalıca bir gelin bulunur. Her sabah, haydi evladım, allah yolunu açık etsin, rastgele inşallahla uğurlamalar (oğlan sanki cenge gidiyor, altı üstü hazırlıkta ingilizce öğrenecek; ya da bilmiyorum, belki de bir tür cenk bu da, yoruma bağlı).

Tabi okul, sınıf tokat gibi bu çocuğa. Sınıftan ziyade yeni çevre, “it is a book”tan fazlasını öğrenmeye başladığı dersler, serbest ortam, kimisi mazbut, kimisi fıkır fıkır kızlar, etrafta sevgili edinenler, sevgilinin evinde kalanlar...

Bir yıl geçiyor, çocuk biraz öğrencileşiyor, zaman zaman sohbet ediyoruz, üstü kapalı bir şekilde aileyi, çevreyi, ablalara pek yakıştıramadığı enişteleri eleştirmeye, dinin aslında o kadar belirleyici olmaması gerektiğini ifade etmeye başlıyor. Miso seviniyor tabi, üç kelime İngilizce’yle bitmemeli, birazcık gelişmeli insan, neandertal kılıktan biraz çıkabilmeli. Hele bu tipler böyle kalırsa eziyetçinin önde gideni oluyorlar, birazcık bile değişse kârdır.

O üniversitede ikinci yılım başlıyor. Arada da ders çıkışlarında bu oğlanın da içinde bulunduğu 4-5 kişilik bir grupla buluşup İngilizce çalıştırıyorum. Yazık, bir sene emek var, bıraktığın anda uçar gider. Bu arada mailleşiliyor, bir şeyler soruyor, cevaplıyorum. Sonra bir gün bir mesaj: “hocam, ben sizin maillerinizi okuyorum.” Şaşırıp kalıyorum. “Şifrenizi bulamadım ama şifrenizi unuttuğunuzda girmeniz gereken kelimeyi tahmin ettim.” (İnanamıyorum, ben eşime bile mesaj geldiğinde açıp bakmam)

Bu yaptığının çok ayıp olduğunu, özel hayata bir saldırı olduğunu filan belirten bir mail yazıyorum. Tabi çok üzülüyorum. Ah miso, diyorum, kocaman kadın oldun insanları tanıyamıyorsun. Peşinden gelecek maili tahmin etmek mümkün değil tabi. Ben saf saf “kırıldım, ne ayıp, özel hayat” filan diye gezinirken bomba patlıyor.

Dürüst olduğu için söylemiş bana; söylemesi gerektiğini düşünmüş. “Düşlerimi süslediniz, hayallerimi...” Kelimeleri tam hatırlayamıyorum şimdi, kırık dökük parçalar halinde yüzüyor kafamda. “Saçlarınız yüzünüze dökülür halde...” “Beyaz gömlek giydiğinizde...”

Paramparça oluyorum; bundan öte bir ihanet yok nazarımda. Kendimden uzaklaşıyorum; hiç olmadık bir yerde çırılçıplak yakalanmış gibi utanca boğuluyorum. Nerede yanlış yaptığımı bulamıyorum; bu konuda cidden hiç bir hata yapmış olamam. Tek teselli artık başka bir üniversitede çalışıyor olmam. Biraz toparlandıktan sonra bir daha asla haberleşmek istemediğimi ifade eden bir mail atıyorum. Bir kaç da telefon konuşması yapıyoruz. Daha net olabilmek için kendi ablasından örnek veriyorum, empati yaptırmaya çalışıyorum.

Aramaları kesiliyor bir süreliğine. Sonra üç dört ayda bir telefon ediyor; değişik, tanımadığım numaralardan. Her seferinde alo ve kapatıyorum’dan başka hiç bir söz çıkmıyor ağzımdan. Ve zaman zaman mailler atıyor; yine değişik isimlerle. Havadan sudan yazıyor, hiç bir şey olmamış gibi. Onları okumuyorum bile, yazanın o olduğunu anladığım anda silip atıyorum. Ama unutulacak bir şey değil bu. Hep aklımın bir köşesinde, oradaki bir delik gibi üşütüyor buz gibi rüzgarıyla.

Bir ay önce halâ hayatımı takip ettiğini ispat eden bir mail geliyor. İki sene önceki öğrencilerimin kurduğu bir forum sitesine giriyormuş, oradaki yazışmalarımızı okuyormuş. Uzun bir aradan sonra ilk defa ürküyorum. Niye hayatımda, niye oradaki çocuklarla olan dünyama ortak? Her yerimi örtmek istiyorum; bedenimi, yüzümü, aklımı...

Ve son bir mail yazıyorum; yarı ricacı, yarı yalvarır tonda. Çık artık hayatımdan ve beni de kendi hayatından çıkart at. Son bir mail de ondan geliyor, hoşçakal diyen, beni allaha ısmarlayan. Bir daha asla yazmayacağını söyleyen.

Doğru olduğuna inanmak istiyorum. Sekiz yıldır süren bu şeyin bitmesini istiyorum. Mide bulantımın kesilmesini istiyorum.

Lütfen git ve bir daha gelme.

17 yorum:

Elif Derviş dedi ki...

Nasıl yaaaa??? Bu ne cüret ki böyle?! Ben ciddi ürktüm Miso ya okurken yazdıklarını...napmalı ki? yani yapmalı mı ki bir şeyler? Mesela bir daha ararsa ve o sırada eşin de yanında olursa o açsa telefonu falan? Ya da bir daha email atarsa yine eşin bi cevap döşese?? Offf sinirim bozuldu ya...

gaykedi dedi ki...

aaa olaya bak yaa, filmlerdeki takintili psikopatlar gibi pes yani! insanlar bu cüreti nereden alirlar ki :(

Nakhar dedi ki...

bence yanlış yapmışsın mişo... zamanında faslı bir arkadaşım olmuştu ve bütün hayatım karardı yardım etme maksatlı girdiğim bu yolda başıma gelmeyen sadece benim başım yansa iyi aileme de gelmeyen zarar kalmadı nasıl kurtuldum...
telefonumu değiştirdim...
mail adresimi değiştirdim...
bulunduğum her yeri değiştirdim..

ama benim şansım vardı uzak bir ülkenin uzak bir insanıydı hatta insandan aşağı bir varlığıydı hayvan az gelir :(

senin başın daha karısık bence emniyetten destek almalısın bu konuda... bugün bırakır sapıklığı yarın yine başlar bu tür ruh hastası insanlar...

en kötüsünü düşünmekte fayda var ilerisi için ve adımlarını bu kötü hale göre atmakta da her neyse işte.. dediğim gibi emniyet kesin çözüm sunar sana bence... ve eşin biliyor mu bilmiyorum ama bütün gelişmelerden haberdar olması gerekiyor... en azından sırtını yaslayabileceğin biri olduğunu hissetmen bile seni biraz olsun rahatlatır...

öpüyorum mişocum sıkma canını...

miso dedi ki...

e bravo yani köşenin delisi,
ben senin sinirini zıplatmayayım diye anlatmamıştım olay henüz sıcakken. Hİç bi işe yaramadı, gördün mü? Korkma korkma, cırmalarım ben onu. Bir de EŞİM bu zattı biliyor ama bu detayı bilmiyor. (Blogu okuyor mu, göreceğiz)

sevgili gaykedi,
adama sorsan, dünyanın en normal adamı o. bir de tabi en dürüst. (algı herkese göre değişiyor tabi)

sevgili nakhar,
Biraz abartmış mısın ne? 8 yıldır nadir de olsa aramak ve bir kaç mail atmak dışında bir şey yapmıyor. Şimdi aniden kudurup bana zarar vereceğini sanmıyorum. Bir de emniyetten neyin yardımını alacağım? Ben oradan tipleri görünce ödüm kopuyor, kendimi bir suç işlemiş gibi hissediyorum :( İşler iyice sarpa sarar anlayacağın. Eşim ise detayı bilmiyor; tipi keser diye korkmuştum :( Ama hiç merak etme, sırtımı yaslayabileceğim insanlar var :)

Teşekkür ederim
marruu

Adsız dedi ki...

misoooooooo hırrrrrrrrrrrr (kuyruk havada sırt kambur)
nolur bu bi ahmet ümit romanının özeti olsun..
ama korkma yanındayız biz kimsecikler bişi yapamaz sana tırmalarım onları ben :)
iyi ol sen korkarsan korktugun olur..korkmuyosun gerci anladım ben sorun yok
gel bi sarıp sarmalayayım :)
yorum yazamıom ondan anoni oldum ben
uzay..

Adsız dedi ki...

Ah Miso okurken ürktüm,korktum,tüylerim diken diken oldu yahu!Eliften dinlediğim tori amos bile yüreğimin güp güp atmasını engelleyemedi.Bir kadın için en tehlikeli durumla karşı karşıya kalmışsın be güzelim.Hem de 8 yıldır!!!

Eşinin haberi oldu mu bu durumdan?(pardon olmuş evet,tipi kesseydi keşke)detayları anlatsaydın bari belki daha orjinal bir yöntem falan bulurdunuz.Hay allahım varya tamda son zamanlarda öğretmenine aşık olmuş psikopatlar haberlerini ve bazen karşılaşılan kötü sonuçlarını okuduğumda aklıma sen ve Elif geliyordu."Aman iyiki onlar öğrencileriyle süper bir ilişki kurmuş,başlarına hayatta gelmez böyle şeyler"diye düşünmüştüm.Demek ki sen gibi böylesi iyi bir ilişki,süper empati yeteneğiyle insana insan gibi değer vermek bile ruh hastalarının ruhlarında kopan fırtınalara engel olamıyormuş.

Lütfen "8 yıldır sadece mail atmanın dışında birşey yapmıyor" diye hafife alma Nakharı.
Abi sen 8 yıl çokk hoşlandığın birine,karşılık alamadığın ve hoşuna gitmediğini bildiğin halde mail atar mısın allahaşkına yahu!
Delirtme beni Miso.Bak gelip alırım o tipi ayağımın altına,çok fena dalarım ha!Tüyleri hâla dikenimsi bi şekilde havada duran T.

uykucu dedi ki...

misocum yorumları okudum herkes panikte ama bencede zararsız olabilir tabiki en son konuşmanızdan sonra yeniden hortlamazsa .bu tip insanlar hastalık derecesinde de olabilir, saflık derecesinde de önemli olan farkı anlayabilmen.belkide bir film yıldızına duyulan hayranlık gibidir yaptığı (hepimizin vardır ya)ulaşamasanda yanında hissetmeye çalışmak gibi,sürekli haber alarak her yaptığını takip ederek mutlu oluyordur ama tetikte ol mutlaka.(yeniden başlarsa savcılık şikayeti işe yarar)yoksa buralara kadar ulaşıp bunlarıda okuyormu ki !!!!!

Nakhar dedi ki...

herşey olabilir demek ki abartmamışım bunların hepsini okuyodur da şimdi :)

hey! çocuk! mişoyu rahat bırak! (okuyorsan eğer) :)

miso dedi ki...

sevgili uzay,
indir tüylerini, kuyruğunu, korkma. Cidden korkma, bir şey yapmaz, öyle manyak filan değil. marruu, marruuu

Tcim,
sen de korkma. ya öyle sizin gözününüzde canlanan bir seri katil filan değil bu tip. Bunca yıldır da kendini affettirmeye uğraşıyor muhtemelen. Yapsa bu zaman zarfında yapardı.

Nakharcım,
Abartma demedim ben, sakın yanlış anlama. Haklısın, her şey olabilir, ama bu öyle biri değil. Zarar vermek istese çoktan verirdi. Benim yerim yurdum saklı değil ki... Bu arada hey! çocuk! dediğin de evli barklı kazık kadar adam oldu artık:) Bu arada bunları okuduğunu sanmıyorum. Okusaydı, forumu okuyorum diye yazdığında bunu da eklerdi. İnşallah okumuyordur ama. İstemem yani okumasını :(

kıvır dedi ki...

hocam bence o kadar da yakından izleyemiyordur.İsminizi yazınca ilk çıkan site bizimki çünkü o kadar büyük bir araştırmaya gerek yok yani(google da neler yazınca forumun çıktığını benden iyi biliyorusunuz:)).Ama diyorum belki alikayhan bey foruma girmesini engelleyebilir adı geçen dengesizin.En azından üye olmayanların okumasını engelleyebilir.
Bi de mail adresinizi değiştirebilirsiniz gerçekten çünkü sizinle iletişim kurabileceği tek adres bu(telefon suratına kapanıyor nitekim)

hocam bu arada dövelim mi ben orklara söylerim isterseniz:)))
(şiddete MEYYALİM vallahi dertten)

Adsız dedi ki...

MİŞO CUM NE DENİR BİLMİYORUM GEÇMİŞ OLSUN DESEM ALAKASIZ KALACAK ...
SÖYLEYEBİLECEĞİM TEK ŞEY BUNLARI DUYDUĞUMA ÜZÜLDÜM...

SENİN ÖĞRENCİ HAYRANLIKTA BİZLERİ BİLE GERİDE BIRAKTI RESMEN HOLİGAN MODUNA GEÇMİŞ....
KÖTÜ BİR ESPİRİ KABUL EDİYORUM ...




BU ARADA BLOĞUMDAKİ SORUNLAR YÜZÜNDEN UZUN ZAMANDIR ENTRY VE COMMENT GİREMİYORDUM BU YÜZDEN AYRICA ÖZÜR DİLERİM İYİ OLMAN VE YÜREĞİNLE KALMAN DİLEĞİMLE...

miso dedi ki...

Canım kıvırım,
Ork muhabbetine çok güldüm. Dövdürmek yerine orkların maçının ortasına bırakalım derim ben; unufak olur netekim.
alikayhan'ı zaten foruma girdiğini öğrendiğim anda aramıştım, o da çok üzülüp hemen foruma dışarıdan bütün girişleri kapatmıştı. onu da üzmeyi ihmal etmedim yani anlayacağın :(
sevgiler

Diagonel, hoşgeldin
ne zamandır bloguna giriyorum ama yorum yazma yerleri kapalı oluyor. geri gelebildiğine çok sevindim. Bir de, üzülme lütfen, geçtiğini umuyorum ben de.
sevgiler

Talisman dedi ki...

selaam,
Biraz gecikmişim yazmakta ama yazmadan edemedim.
Benim başıma böyle şeyler geldi ama ben hep öteki uçtaki oldum. Tabii ki bu çocuğun yaptığı kadar cüretkarca rahatsızlık vermedim hiç bir zaman ama hayran olduğum ve İngilizce daha iyi anlattığı için yazıyom stalker lık yaptığım insanlar oldu. Mesela bir hocama (ayy Miso senin kadar rahatsız olmuş mudur acaba :() her yılbaşında arayıp yeni yılını kutlama sapıklığım vardı. Ya da amaçsızca hayran olduğum birilerinin peşinde dolaşmak. Lisede fotoğraf çekmek hayran olduğum kişinin gibi. Ayy kendimi sapık gibi hissettim. Benzer rahatsızlık verdiğim insanlardan özür diliyorum burayı okumuycak olsalar da..
ı am a goddamn psycho, maan :)

miso dedi ki...

ah talisman,
yılda bir telefon etmek, fotoğraf çekmek ne ki! ben kendimden soğudum onun bana dair hislerini öğrendikten sonra.
keşke hiç hayatıma girmeseydi diyeceğim insanlardan biri bu maalesef :(

Goddess Artemis dedi ki...

Bu yazıyı bloglarda başka bir şey ararken tesadüfen buldum. Okuduklarıma inanamıyorum... Ne iğrenç insanlar var dünyada! Geçmiş olsun mu demeli, ne demeli bilemedim... Umarım sizi rahatsız etmiyordur artık!

miso dedi ki...

Sevgili goddess,
uzundur sesi soluğu çıkmıyor. Bilmiyorum etrafımda mı? Ama rahatsız etmiyor artık sağolsun. Geçti, geçti demek istiyorum.

:))

Adsız dedi ki...

Making money on the internet is easy in the underground world of [URL=http://www.www.blackhatmoneymaker.com]blackhat downloads[/URL], You are far from alone if you haven’t heard of it before. Blackhat marketing uses little-known or not-so-known methods to generate an income online.