16 Mart 2010

Yeni bir yapı: Öğrenci :(


Öğrenci çok enteresan bir yapı. Başlıbaşına bir tür gibi. Kastettiğim “tür” İngilizce’deki “species”. Ukalalık için çok özür diliyorum; ancak bizimle fiziksel olarak aynı formda görünen bu yapının ne kadar farklı refleksleri olduğunu gördükçe farklı bir tür olduklarına, ya da bir- bir kaç tür arasında gidip geldiklerine iyice inanır oldum.

Dönem başından beri sessiz duran, nadiren gülen bir öğrencim var. Ve pek de tarafsız olduğunu düşünmüyorum. Hani ufak ufak negatif bir elektrik alıyorum ama çok da üzerinde durup didiklemek istemiyorum. Çünkü didikleyince haklı olduğum ortaya çıkıyor ve üzülüyorum. Ve nitekim bugün haklı olduğumu gördüm. Ve üzüldüm...

Tenefüsten sonra sınıfa girdiğimde ikili üçlü gruplar halinde bir geometri sorusunu çözdüklerini gördüm. Arkadaşlar, haydi, kitapları açalım, alırım onu elinizden... Gittim birilerinin elindeki kağıdı alıp “keseyim mi topunuzu” filan dedim. Neyse derse geçtik. Dersin son beş dakikasında da serbest bıraktım. Sonra gittim bir öğrencinin yanına (bu başka; kendisi makina mühendisliğinde), çözebildin mi? Şurası da x mi? filan dedim. Bir iki şey konuştuk. Sonra sınıfta-asla-tebessüm-etmem-etmeyeceğim beyin kanadına gittim. Biri başka bir şey sormuştu çünkü. Hocam XXX çözdü, dediler. Aa, cidden mi, bana da anlatır mısın, dedim. Yüzüme baktı, anlatamam, dedi. Neden? dedim. Şaşırdım. Öyle işte, dedi. Bu sefer ben şaşkın bir ifadeyle onun yüzüne baktım. Anlatılamayacak bir şey olduğu filan geçiyor kafamdan. Anlatsam da anlamazsınız, dedi.

Yüzümdeki şaşkın ifade söndü, bitti. Bunu dediğine inanamadım. Öyle mi, filan gibi bir şey geveledim. Ama hiç bir kızgınlık, bir iktidar hissi filan yok. Sadece üzüldüm. Peki, dedim, masaya döndüm. Özür dilesene lan, filan gibi sesler geliyor. Ben o tarafa bakamıyorum, önümdeki kağıtlara bakar gibi yapıyorum. Bir şeyler dedi ama duyamadım. Uğuldadı kulaklarımda. Zaten önemli de değildi o noktada.

Neden anlamayacağımı düşündüğünü bilmiyorum. Bir takım aptallık gösterileriyle böyle hissetmesine yol açmış olsam da beni üzeceğini bile bile neden böyle davrandığını hiç anlamadım. Bir insan bir başkasını neden bile isteye kırar ki? Arkadaşına da böyle yapar mıydı acaba? Hoca olduğum için mi bu ayrıcalığa nail oldum, onu da anlamadım. Yoksa Miso’yu mu incitmek istedi? Bilemiyorum.

Ya cidden öğrenciler o kadar hayati ki benim için... Böyle bu kadar şımarıkça, bu kadar hoyratça bir tavır çok incitiyor.

Böyle oldu işte bugün. Üzüldüm ben çok.

marruu

12 yorum:

tavsan dedi ki...

Uzulme seeen! Biliyorsun bazi insanlarin -hatta cogu diyeyim- kafasinda siniflandirmalar var ve karsisindakini kisisel olarak degil bu kafasindaki siniflara gore degerlendirirler. Mesela, sen Ingilizce ogretmenisin, atiyorum; filoloji mezunusun; bu arkadas gibi muhendislik veya temel bilimler bolumune ait degilsin; yaniii yeterince zeki degilsin. Ingiliz dili ve edebiyati ogrencisi pek cok insan da eminim muhendislik bolumundekilerin yeterince kulturlu ya da edebiyatta yetkin hatta edebiyata yatkin olduklarini dusunmuyorlardir. Bunlar tamamen karsidaki kisiye bakmadan sadece adina, unvanina, bolumune; paket kagidina bakarak verilen hukumler; biliyorsun. Hic mi hic uzulmeye gerek yok. Siniftaki diger ogrencilerine bak sen.
Zaten en iyisini yapmissin diklenmeyerek; sacma bir govde gosterisine girebilirdi, meseleyi uzatabilirdi karsindaki ogrenci.
Ileride bu arkadasin da zihni acilir, onyargilari kirilirsa kafasina dank eder belki yaptigi hata.

Asortik Krep dedi ki...

Bence sadece sizin böyle düşünmeniz için yaptı, yani ben anlamazsın dersem ona ve çevreye hava atabilirim, çünkü benim böyle mesajlara ihtiyacım var,aslında çok zeki değilim ama işte ben niye böyle birşeyi söylemeyeyim gibi bir düşünceyle..Zeki insan zaten böyle bir tavra gerek duymaz, onun göstermeye ihtiyacı yoktur,ispat etmez zaten bilir.Bence sadece kendini yetersiz hisseden bir öğrenciden salakça bir laf sokma hadisesi,üzülmeye değmez.
Hoş belki de sizin matematiğiniz daha iyi,hayat ben İngilizce öğretmeni oldum,sadece İngilizceyi iyi bilirim basitliğinde değil ki..? Zaten akıllı olsa size işlemi gösterir gerçekten tezini kanıtlardı diyelim ki anlamadınız! o toplumdaki çoğu kişi bilir ki soruyorsanız anlama ihtimaliniz yüksek ve bu sadece yarım kalmış bir show ve sadece bir laf sokma Miso.

Asortik Krep dedi ki...

Unutmadan sen bağışlayıcı ve esirgeyen bir öğretmen :)ama ikinci laf sokma denemesinde "şansını fazla zorlama" diye uyarmadan da geçmezdim ben olsam.Hatta bu tarz gösterilere ihtiyacın yok ben seni daha kendine güvenli biri sanıyordum ,yanılmışım diye ben sokardım lafı..
Ne üzülcen, o üzülsün bir kere..Gerçek hayatta tek bir gerçek var, kim daha iyi maaş alıyor kim daha yüksekte değil, kim daha insan!Sadece yarışılacak tek kulvar bu.Bunu görebilecek biri olmasını diliyorum..

cenebaz dedi ki...

Bir sürü insanı kızdıracak biliyorum ama tutamıycam artık kendimi:
ODTÜ+mühendis=Üstün İnsan . Büyük çoğunluğu böyle hissediyor ve kimseyi kendileri ile konuşmaya değer bulmuyorlar, konuşunca da aşağılayıcı bir şekilde konuşuyorlar. 48 yıllık hayat tecrübesi ile sabit. Hem özel yaşamımda hem de iş yaşantısında tanıştıklarımda istisnası bile yoktu. Hep dişlerini sıkarak ve lahavle diyerek iletişim kurmak zorunda kalıyorsun.

şule dedi ki...

ne kadar üzüldüğünü tahmin edebiliyorum misom. mesleğimizde onlar başrol oyuncusu ya, biz de ruhumuzla yapıyoruz ya bu işi, böyle kırılıveriyoruz işte. ama sen yine de çok takma. derdi senle degil kendisiyle muhtemelen. sadece kendi egosunu tatmin etmeye çalışmış misocum ve muhtemelen o herkesi yok yere kırmak istedikleri ve gıcıklığın prim yaptığı ergenlik döneminde takılı kalmış :(

Öykücü dedi ki...

Belki sen de öncesinde bir olayda onu kırmışsındır.Bazen öğretmenler farkına varmadan incitirdi beni.

Bir insanın durup duruken birini kırmaya çalışmasına inanmak istemiyorum.Kılıf arıyorum.

Ay bu çocuk bizim liseden mezun değil kesin.Bir öğretmeni bozmak,laf sokmak,hakaret etmek nedir biz ters bile bakamazdık.

Senin ne iyi bir insan olduğuna ispat bir yazı bu.Öyle iyisin ki öğrencin sana kötü bişi yaparsa cevap almayacağını biliyor.Senin onun seni kırdığı gibi onu kırmayacağını biliyor.

Çok öptüm.

asliberry dedi ki...

Misooo üzülmeee. Belki öğrencin kendini dahi sanıyor olabilir. Bu seninle ilgili değil, onunla ilgili bir problem. Ben hocayım diye üstünlük taslamaman, çözümleme yapmaman, hesaplaşmaman iyi olmuş. O bu yarım kalmışlığı tamamlamak için uğraşacaktır.

ganfi dedi ki...

ona hemen sıfır verrrrr:))
gerçektende bu oddülülerde ne var bende anlayamıyorum bizim iş yerindede bunlardan bir sürü var adamlar aşağılama mühendisliği okumuşlar sanki*okulda biz ne kitaplar okuduk ne problemler çözdük sizden üstünüz diye gururlanıp duruyorlar benimde lafım Atatürk ne demiş her meslekten olabilirsiniz ama sanatçı olamazsınızzzz...madem her şeyi biliyor senden üstün niye senin verdiğin derse geliyormuş ki:))ingilizceyi sen anlatınca o anlayabiliyormuymuş bakalım..bende direkt daldım ya çocuğa, yazık:))

elektra dedi ki...

anneeeem, üzülme sen be misom. bizim meslekte gençlerin büyüme sancılarına fazla açığız. bir öğrencim bana bir gün açıkça sizi kıskanıyorum demişti. seninki benim öğrenci kadar açıksözlü değilmiş hepsi bu. ama hesaplaşmaya kalkmayarak çok çok çok doğru yapmışsın. şimdi bu durum onun çözmesi gereken bir mesele olarak, onda kalmış.

ay ama var ya, o kadar iyi duyumsuyorum ki nasıl üzüldüğünü.sarılıyorum kocaman.

Tabiat Ana dedi ki...

misocum üzülme sen, daha çok toy belli ki.Hayat bir törpülesin o da nerde, kiminle ,nasıl konuşulacağını öğrenir.Bence iyide yapmışsın orda ,kızmak sinirlenmek onu daha daha mutlu eder seni de daha fazla hırpalardı.Ne diyelim umarım zekasını alçakgönüllülükle birleştirebilenlerden olsun.
sevgiler

teyzenteyfik dedi ki...

Hic uzulme, acikca okuzluk yapmis iste.

optum.

miso dedi ki...

Sevgili Tavşan,
Bu sınıflama tezin bu çocuk bağlamında doğru olabilir. Bu kanaatimi bilimsel olarak, sana veriler fışkırtarak ispatlayamayacağım; bir miso içgüdüsü diyelim. "Peki Bay XXX, ben mongol bir İngilizceciyim. O zaman, dilerim tanrıdan, benden daha mongol bir başka ingilizceciye aşık olasın:)" Nassı fikir? ehehe

Sevgili Asortik Krep,
Bu adamın biraz zamana ihtiyacı var cidden. Bu kalkıştığı şovun aslında ne kadar "loser" bir durum olduğunu görecek elbet bir gün. Bir de tabi bir kere daha böyle bir şey yaparsa ben de farklı davranacağım. Annem bana "sen çaktırmadan adamın itin gtne sokar çıkarırsın," der (argo için çok özür ama doğru bir tanım olduğu için yazıyorum). İşte kendisini de böyle bir işlemden geçiririm muhtemelen bir sonraki hamlede :) (Bu arada bu bağışlayıcı ve esirgeyici öğretmen lafına bittim, çok teşekkürler)

Sevgili Çenebaz,
Hep sinirleriyle karşılaşmışsın diycem, hiç ikna edici olmayacak :) Aslında galiba benim de farklı bir tecrübem yok. Mesela kuzenim: Anneciiim, evlerden uzak, ukala dümbeleği :) Ama iyileri de var; en azından benim sınıflarda oluyordu. Büyüyünce manyıyor olabilirler :)

Şulecim,
Bunu bir iktidar gösterisi olarak yapmışsa eğer, gerçekten de vücudunda bir yerler harekete geçtiği için beyin işlevlerinin hafiften donakaldığı dönemde takılıp kalmış olma ihtimali çok yüksek :)Ne diyelim, bari onun egosu tatmin olmuş olsun :)

Öykücücüm,
Yorumunu okuduktan sonra ben bu adamı kırmış olabilir miyim gerçekten diye oturup kafa patlattım. Ve bulamadım :( Keşke bir şeyler bulabilseydim de bu işin saf öküzlük olmadığı ortaya çıkabilseydi. Ne kadar haklı bir yorum olmuş. Farketmeden kimbilir ne çamlar deviriyoruz ne yazık ki:(
Ben de seni çok öptüm.

Aslıcım,
Dahi o dahi :) Çöz yavrum geometri sorularını, çok lazım sana. Bu yolda ilerlerken de etrafındakileri kır dök. Sonra ikizkenarüçgenlerine sarılır uyursun :)

Ganficim,
Ona hemen 20 sıfır verdim, bölüm hocalarıyla görüşüp asla mezun olamaması için yemin verdirip kurana filan el bastırttım. İyi mi? :)) Sen de sinir olma tiplere, sanatçı ganfim benim :))

Elektracım,
Ne güzel demiş öğrencin. Yorumu okuyunca tipe sarılasım geldi. Bu benimki beni kıskanmaz ama. Olsa olsa ben onu ve uzaya doğru her yönden uzayan saçlarını kıskanırım. eheh.

Tabiat Anacım,
Öyle olaylar var ki, hiç unutamıyorum ve aklıma geldikçe karnımdaki kelebekler havalanıyor. Aman efendim şöyle mühim olaylar filan da değil bunlar. Ama halledememişim işte, ve üzerinden de çok uzun zaman geçtiği için artık halletme ihtimalim de yok. Bu çocuk da umarım bu olayı hatırladığı zaman yüzünü buruşturup, ne ayıymışız yahu, der. İnsanlığını hatırlama bağlamında yani :)

Teyzencim,
Üzülmüyorum artık. Ama bir gün konuşabilmeyi ümit ediyorum. Hani huzurlu bir ortamda, direk olmasa da özürümsü bir şeyler söylemesini istiyorum. Kendim için değil, kendisi için.