16 Ağustos 2007

Nikah


Hacettepe’de çalışırken benden sonra başlamıştı bu arkadaş. Tanışmadığımızdan emindim, ama o kadar da tanıdık geliyordu ki... Ben seni birine benzetiyorum, sanki daha önce tanışmışız gibi geliyor demeye utandım başta. Ama yok, mutlaka biliyorum bir yerden. En sonunda yumurtladım. Erkek kardeşiyle liseden aynı dönem mezunu olduğumuz ortaya çıktı. Ama oğlan sarışın, bu esmer. Yüzleri ise aynı denecek kadar çok benziyor, tanıdık hissi oradan geliyormuş.

Çok “erkek” kızdır. Uzun süre bir yayınevinde çalıştı, ömrü yollarda geçti. Ama ne geçmek... Sabaha karşı yola çıkıyor, haydi koş Sivas’taki büroya, işi bitir, fırla Antalya’ya falan filan. Ben yapamam, dahası geceleri şehirlerarası yola çıkmaktan ürkerim de. Bana mısın demedi. Çalıştı çabaladı kendine ait bir evi oldu.

Sonra ne yazık ki babası lösemi oldu, gece gündüz hastane-ev koşturup durdu, ama babayı kaybettiler. O sırada kız kardeşi lise ikideydi. Erkek kardeşi zaten yurtdışında yaşıyordu. Duble çalışmaya başladı, kız istediği kursa gitti, ODTÜ’yü kazandı. Keman dedi, keman alındı, mezuniyette şunu isterim dedi, hooop sağlandı. Eve baba oldu bir bakıma.

Başından bir nişanlılık geçmişti. Nişanlısı buna “ya ben işsiz kalırsam bana bakar mısın?” demiş bir gün. O da tabi bakarım, demiş. Oğlan bunu bir kere daha, biraz da kendi deyimiyle YAVŞAK AĞIZla söyleyince yüzüğü kibar bir montajla iade ederek atmıştı nişanı. Biraz nettir, biraz da küttür söylemesi ayıp. Yok be miso, ben evlenemem, çekemem ben bu herifleri, demişti bana. Ben de doğru insandan, olasılıklardan filan bahsetmiştim, ciddi bir şey konuşmamıştık, evlilik kurumunu harcayıp bol bol gülmüştük o gün.

Bir hafta önce bir mesaj aldım: “Merhabalar, bana açık adresini sms atabilirsen yarın nikah davetiyemi postaya vereceğim. Sevgiler.”

Onun adına çok sevindim. Hemen aradım. “Ya kızım hiç haberim olmadı, ne zamandır berabersin, ne vakit karar verdin, bır bır bır...” muhabbetleri yaptım. O da güldü bol bol. “Kızım, yaş 40 olmak üzere, son tren bu, galiba da iyi bir şey, uçuyorum bu aralar,” filan demişti. Nikah için sözleştik.

Bugün bir mesaj daha aldım. “Nişanlımın eski bir borcundan ötürü tutukluluğu sebebiyle nikahımız ertelenmiştir. Bilgilerinize...”

Sinir oldum. Ya gene papazı buldu zavallı, ya da son derece uyduruk bir şeyden bir sürü can sıkıntısı ve mide bulantısı.

Hemen evlensinler lütfen. Yoksa direk cayar bizimki :)

marruu

9 yorum:

renkler dedi ki...

Merhaba, arkadaşın için çok üzüldüm. Erkeklerden yana şansı yok sanırım. İlkinde yüzüğü atması iyi olmuş bence. Benim de bir arkadaşım bir çocukla çıkıyordu. Bir gün bizimkine maaşın iki kişiyi geçindirir mi diye sormuş. Bizimki anında bıraktı. Çünkü böyle plan yaparak işe başlanmaz. Allah korusun birine birşey olursa herkes yardım eder, çabalar. Ama buna güvenip evlenilir mi?

Elif Derviş dedi ki...

Şaka mı yaaaaa....Misocum daha önce sana evlenmem muhabbeti yaptığı için şimdi de espri yapıyo falan olmasın? Bari gerekçeyi yazmasaymış, sadece özel sebeplerden ertelenmiştir deseymiş.... allah allah...hay allah...

Adsız dedi ki...

belirtilen sebep pek bi tuhap geldi eki borcundan dolayı tutukluluk?


enteresan valla yaa üzüldüm bak şimdi kötü bir nişanlılık ve ardından bu olay yıkım üstüne yıkım....

yazık...umarım sonu iyi olur

Talisman dedi ki...

Aman tanrım kara komedi gibi. Sanki böyle insanları mı çekici buluyor içten içe, yani annelik rolüne alışmış farketmeden annelik edebileceği tipler mi seçiyor? Neyse girmeyelim herkesin bilinçaltına..
Sen daha iyiymişsin ya Miso, çok sevindim ben :)

uykucu dedi ki...

tutuklanacak kadar büyükse borç bence hemen atsın yüzüğü o ne ya adamın sicili bozuksa kızında başını yakar .anlamıştır belkide kızın korumacı tavırlarını sırtını dayayıp yaşayacak .sinir oldum iyice, yazık arkadaşına(yaram deşildi bende böyle bir yüzük attım da)

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Aa, ben buraya uzun uzun yazıp bir yorum bırakmıştım.Uçmuş mu ne?
Bugün sanal alem beni sevmiyor, galiba.
Şöyle demiştim galiba:
"Biraz nettir, biraz da küttür söylemesi ayıp." diye yaptığın tanıma bakarak, arkadaşının nikahın ertelenme şekli ve sebebi, senin bu tanımlamanın ne kadar isabetli olduğunu gösteriyor.

miso dedi ki...

Sevgili Renkler, hoşgeldin,
Arkadaşıma ben de üzüldüm ve hemen mesaj attım yapabileceğim bir şey var mı diye. Espirili bir cevap yazmış bana, her şey yolundaymış. Aksi taktirde bunu da uçururdu. Sanırım ticari bir talihsizlik.

Delicim,
Şaka değil, ne yazık ki. İnşallah düzelir durumları.

Diagonelcim,
Millet deveyi hamuduyla yutar, bir şey olmaz, ama bazı insanları başına da bu tarz ticari talihsizlikler geliverir işte. Pıhh

Talismancım,
İyiyim ben, iyiyim, Gary'yi bekliyorum. (Godot da olur, hehe) Arkadaş da iyi sanırım, neşesi yerindeydi mesajında. Umarım düzelirler.

Figencim,
Borcun büyüklüğünden dolayı olup olmadığını bilmiyorum bu tutuklanma işinin. Senin için de üzüldüm. Yüzük atmak zor olsa gerek. Neyse, yola devam, Berkay'ı öperiz.

Sevgili ekmekçikız,
Çok net bir tiptir, cidden. Ama ertelenme olayı adamın kodeste olmasından kaynaklanıyor sanırım. Ay bitse de kurtulsalar.

marruu

gaykedi dedi ki...

tam bir "insanın korktuğu şey başına gelir örneği" pehh!

kecilerin cobani dedi ki...

yani, misocum, burda haftalardir basima daha kotu ne gelebilir diye kendi kendime soruyorum cevap olarak da milyon tane ornek geliyor yine de kendime konduramiyorum. canli orneklerden okumak da bana iki şamar şeklinde geri dönüyor. sanssizlik veya sans ne menem bisi.
daha kotu seyler de olabilir diye halime şükür mü ediyorum? hayir, daha da mutsuz oluyorum. cozemedim nedendir...
insallah mutlu olurlar.
(ben de deli'nin takildigi yere takilmisim, nicin uzun uzun ertelenme sebebini yazmislar?)
sizin ustalardan dovebilecegim uygun bi tane ayarlayabilir misin? 1.65 boy, 60 kilo falan?
(huylu huyundan vazgecmez)