21 Ocak 2007

Huzursuzluğum

Huzursuz olduğumda böyle oluyorum işte.
Elim ayağım titriyor gibi geliyor; kafam ağırlaşmış.
Bir elim sürekli gözlüğümü burnumun üzerine doğru itiyor.
Bilgisayardaysam eğer, en ufak bir seste sıçrıyorum.
Kalbim bir başka çarpıyor sanki, anlamıyorum, gerçekten anlamıyorum.
Gidip yat diyorum kendi kendime, yatamıyorum.
Zaman zaman gidip Ilgaz'a bakıyorum.
İçim o kadar sıkıntılı ki, ağlayasım geliyor, burnum yanıyor.
Gidip köşede uyuyan kediye dokunuyorum,
Uyandırdığım için marru türü bir şey söylüyor.
Onun o haz veren yumuşaklığıyla bile avunamıyorum.
Sonra gidip en başta neredeysem oraya oturuyorum.
Yerimden bile kalkamıyorum.
Ne yapacağımı bilmiyorum.
Huzursuzluğumun kaynağını bulamıyorum.
Tanımadığı bir yere tepki gösteren bir kedi gibiyim.
Her şeye ve herkese pıhlamak istiyorum.
Söylemiş olduğum her şeyden bin pişman,
Yapabileceğim her şeye dair umudumu yitirmiş,
Sıfıra vurmuş bir zavallı gibi hissediyorum.
Ve gerçekten de neden böyle olduğunu bilmiyorum.
Bu dalganın neden gelip böyle aniden vurduğunu anlamıyorum.
Tam göğsümün üzerine taş gibi oturan şeyi çıkartıp atamıyorum.
Çok yorgun ve bitkinim şu anda.
Bu halim geçsin istiyorum.
Zavallı miso

9 yorum:

uykucu dedi ki...

misocum bende aynı şeyleri hissettiğimde hep içimde kötü bir şey olmuş yada olacakmış hissi oluyor daha kötü oluyorum birde biri sürekli boğazımı sıkıyor gibi oluyorum.(evde kedimi var ne güzel benimde üniversitedeyken kedim olmuştu 2 kez severim yine istiyorumda oğlan büyüsün boğar atar valla)umarım bir an önce geçer benim genelde 1-2 gün sürüyor

Adsız dedi ki...

:(

T.

K.D.S.M

Elif Derviş dedi ki...

Canım arkadaşım noldu da böyle huzursuzlandın sen? İyi ol nolur, iyi olmayı en çok hak edenlerdensin. Öpmüyorum, salya sümük haldeyim biliyosun, uzaktan öpücükler yolluyorum. Sadece var olman, orada olman bile o kadar önemli ki benim için...Pazar günü o perperişan haldeyken arayıp sesini duymanın iyi geleceğini bildiğim 3 insandan biriydin, Barış, annem ve sen...keşke ben de senin moralini düzeltebilsem, ama ben genelde kendi kafamdaki sorunlardan seni ihmal mi ediyorum ne
:(( Eğer öyleyse özür dilerim canım arkadaşım.

Adsız dedi ki...

debakem@hotmail.com' a bi mail atıveesen desemmm,sana blogumu deyiveeecem desemmm accıkta olsa keyfin yerine gelir miydi acaba ha,ne dirsin Misoo:)))


T.

K.D.S.M

miso dedi ki...

Figencim merhaba
Biliyorum soyledigin hissi, benimki de hemen hemen ayni iste. Yalniz biraz kuvvetli vuruyor bazen. Bu arada evet, evde kedi var. Deli oluyorum tipe. Hatta biraz fazla seviyorum bazen. Bence Berkay'ın yaşı gelmiş. Aldığımızıda Ilgaz 4'tü. hiç bir şey olmadı. Neyse, çok güzel bir şey cidden :)

Köşenin delisi,
Yine üzerine mi alındın canım baykuşum? Yok canım, seninle alakası yok. Biraz fazla düşündüm galiba, yalnız da olunca uzaklara sardım biraz. İyiyim şimdi.

T, mail adresin için çok teşekkürler. Bekliyorum :)

Ali Kayhan dedi ki...

miso'lar huzursuz ve zavallı olmasınlar, şeker de yiyebilsinler. Bir hasta halleri bize şaşırtıcı geliyor, bir de yerlerinden kalkmadıkları, uyuz anları, ikincisi henüz göremedik ama zaten görmek de istemiyoruz. :)

miso dedi ki...

alikayhan merhaba
uyuzluk için özel bir eğitim lazım bazılarına; bu naçizane miso da böyle bitli kurtlu biridir, bilirsin sen :) Ama uyuz olsun istersen eğer, o zaman derim ki kollarını sıva ve kimi zaman senden akan/taşan uyuzluktan bir lokma da bu gariban misoya veriver. Ver ki sana benzesin, ver ki beğenesin.
hehe
mikrop miso

Andy_Dufresne dedi ki...

Bu ara herkes başka bi uyuz, miso'da olmasın bence.Bu duruma şiddetle karşı çıktığımı yorumuma eklemek isterim :) canınızı sıkmayın demek aptalca, geçer demek ahmakça,o yüzden sessizlik hakkımıda kullanmak isterim bu yazınızdan sonra. Sadece SİZİ ÇOK SEVİYORUM yazmak istiyorum ve yazdımda :)

miso dedi ki...

Geçti dufresne, geçti. korkma hiç. Bir uyuz, iki uyuz, üçüncüsünde on kaplan gücünde miso. Ben de seni çok seviyorum :)